17 Aralık 2012 Pazartesi



TÜRKİYE İLE ABD’NİN ROLÜ DEĞİŞTİ Mİ?



Hayat hepimizi şaşırtabiliyor. Devletlerin bir zamanlar değişmezleri, kırmızı çizgileri, tabuları o günün koşullarına göre revize edilebiliyor, değişiyor. Sanırım değişmeyen tek şey değişimin kendisi. Türkiye’nin Kürt meselesindeki tabularının birçoğu yıkıldı. Daha halledilmesi gereken çok başlık var ama ‘Türkiye’de Kürt yoktur” noktasını çoktan aştık. Şimdi anayasal ve bireysel haklar, ana dilde eğitim, kültürel hakların iadesi hatta yerel yönetimlerin özerkliği tartışılıyor.
Hatırlayacak olursak bu kırmızı çizgilerden biri de Irak’ın toprak bütünlüğüydü. Iraklı Kürtlerin hiçbir şekilde federal yapıya kavuşmayacağı, bağımsız bir Kürt devletine izin verilmeyeceği ve Kerkük’ün  Kürtlerin inisiyatifine  bırakılmayacağı söylenirdi. Karşı görüş bildirenler ise kara listeye alınırdı.
KIRMIZI ÇİZGİ TABUSU
Ancak, Ortadoğu’daki alt üst oluş ve değişim süreci tüm taşları yerinden oynattı. Ve tabii ki siyasi realite eski kırmızı çizgilerin üzerinin tek tek çizilmesi ile sonuçlandı. Türkiye Iraklı Kürtlere sadece PKK parantezinde ve güvenlik ekseninde yaklaşarak bir şey kazanmadı. Güvenlik eksenin elden bırakmadan Iraklı Kürtlerle kurulan sosyal, siyasal en önemlisi ekonomik ilişki Türkiye son dönemdeki en olumlu adımlarından biri.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Kürtlerin akrabalarının yaşadığı Irak Kürt bölgesi ile gergin ilişki kimsenin işine yaramadı. Oysa bugün Ankara ve Erbil birbirine yaklaşmış düşmanlık zemini terk edilmiştir. Bu yakınlaşma yıllardır süren ‘Bağımsız Kürt Devleti’ paranoyasını da sona erdirmiştir. Bağımsız bir Kürdistan kurulur ya da kurulmaz bunu bize tarih gösterecektir. Ama baştan ‘olmaz öyle şey’ demek kimsenin tasarrufunda değil. Nitekim bugün gelinen noktada öyle olduğu görülüyor.
ABD’DEN UYARI

Irak’ta Bağdat’taki Maliki hükümeti ile Erbil’deki Kürt hükümeti bıçak sırtı bir durum yaşıyor. İpler kopma noktasına gelmiş gibi. Kürtler “Maliki anayasaya uymazsa ayrılığı bile gündeme getiririz” demekte. Ayrıca kendi topraklarında petrol çıkarma ve ihraç etme hakkını istiyorlar. Bunu da yapıyorlar. Ve şu anda bölgede Türkiye’nin arasının iyi olduğu tek bölge Irak Kürdistan’ı.  
Irak Kürdistan’ı topraklarındaki şu anda açık olan petrol sahalarını, yeri tespit edilen ve edilmeyen rezervleri olduğunu unutmayalım. Türkiye’nin Irak Kürtleriyle olan ilişkisinin önemli bir gerekçelerinden biri enerji gibi görünüyor. 

Ancak ,yıllarca Kürdistan’ı kurduracak denilen ABD,  Erbil yönetimini uyararak “ Irak hükümetinin onayı olmadan Irak’ın herhangi bölgesinden petrol ihracatını desteklemediklerini” belirtiyor. Ayrıca “komşu ülkelere de, tansiyonu herhangi bir şekilde artıracak bir yorum veya eylemden kaçınmaları çağrısı yapıyoruz” diyor. Sanki bu uyarı Türkiye’ye gibi görünüyor. Hatta Enerji bakanını uçağının Erbil’e’ inişine izin verilmemesi bu de bir mesaj niteliğinde. ABD sadece Kürtlerle değil merkezi hükümetle de ilişki kurun demeye getiriyor. Çünkü Maliki hükümetiyle arası olmayan, Kürt bölgesinden petrol ithal eden ülke Türkiye. Amerikalı büyük petrol firmalarıysa bu uyarıyı pek kale almamış gibi Kürt bölgesindeki petrol anlaşmalarına devam ediyorlar. Yoksa Türkiye’yle ABD’nin rolleri değişti mi? Ya da reel politik zamanla eski politikaları halının altına süpürülmesine mi neden oluyor?


AKŞAM GAZETESİ 15.12.2102


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder