12 Ocak 2016 Salı



IŞİD'i ciddiye almak!


Mete Çubukçu


Irak Şam İslam Devleti ya da IŞİD, Arapça söylenişiyle DAİŞ ama DEAŞ değil.
IŞİD  El Kaide ve benzeri örgütlerin hareket tarzları öteden beri belli. Bu örgütlere göz yuman, küçümseyen önemsemeyenlerin nelerle karşılaştığı da bilinmedik bir şey değil. Afganistan'dan Irak'a oradan Suriye'ye bolca örnek var. Ve tabii çıkarılacak dersler.

Hatırlayalım Diyarbakır’da HDP mitingine yapılan saldırı ardından Suruç ve  Ankara katliamları, şimdi de Sultanahmet saldırısı. Saldırıları gerçekleştirenler IŞİD militanları. Bu terör saldırılarının ilk üçü farkılıydı. Saldırılar, daha çok Suriye’de IŞİD’e karşı savaşan Kürtlere olan düşmanlığın Türkiye’de HDP ve solculara yönelmesi şeklinde tezahür etti.

 IŞİD bu eylemlerde Türkiye kökenli IŞİD’cileri kullandı ama merkezi anlamda IŞİD saldırıları üstlenmedi. Saldırı Türkiye’yi hedef alıyor gibi görünse de öyle değildi.

IŞİD ilk kez İstanbul’daki saldırıyla resmi anlamda Türkiye’yi hedefe aldı. Ayrıca aynı anda turistleri de hedef alarak Almanya'ya mesaj yolladı. Belki heniz üstlenmedi saldırıyı ama Bu yeni bir durum olup Türkiye ile IŞİD’in mücadelesini yeni bir evre girdiğini göstermekte.

Gelinen nokta eski yılların geride kaldığı IŞİD konusunda önümüzdeki yıllarda daha çok sorun yaşanacak gibi.

Üstelik Suriye'de giderek sıkışan bir örgüt milyondan ve Türkiye içinde de bu örgüte sempati duyanların olduğu bir ortam söz konusu.

Ve maalesef  önümüzdeki yıllarda IŞİD El Kaide gibi  örgütlerin hareket tarzı gereği bu tür saldırıları devam edeceğini o ülke içindeki uzantıların ya da uyuyan hücrelerin harekete geçeceği  bilinir.

Başka bilindik bir motto da şudur: Siz Ortadoğu’nun içine girerseniz Ortadoğu’da sizin içinize girer.

Bugün Türkiye’nin Suriye’deki iç savaş nedeniyle yaşadığı da budur. Suriye meselesi Ortadoğu’nun ana meselelerinden biri haline geldi.  Suriye’de rejimi yıkmak için 2011 yılından bu yana atılan bazı yanlış adımların bütün ülkelere bumerang gibi geri dönmesi de sürpriz değil. Paris, San Fransisko, Beyrut, İstanbul..

Çünkü, İŞİD El kaide tarzı örgütler sıkıştıkları oranda daha da saldırganlaşırlar. Sıkıştıkları oranlarda teröre başvururlar, sıkıştıkları oranda en yakın sınırlara yönelirler. Bu Afganistan’da Irak’ta böyle olmuş Suriye’de de böyle olmakta. Ve maalesef henüz yolun başındayız bu konuda.

Dünya literatüründe bumerang etkisi diye bir kavram var. Pakistanlılar çok sık kullanıyor bu kavramı. Yeşil kuşak yani “komünizme karşı İslam kuşağı” sonrası kullanılan bir kavram.

Türkiye için böyle bir risk var mı? Olmadığını kimse söyleyemez.

Bu nedenle terör örgütlerini birbirine karıştırmadan, açıktan İŞİD ve El Kaide tarzı örgütlerle mücadele etmek, üstün örtmemek ve ciddiye almak gerek.