11 Mart 2013 Pazartesi



PKK'NIN DESTEĞİ VE REZERVLERİ 

RADİKAL İKİ/ 10.03.2013

Ortalık yine toz duman. Nedeni İmralı’daki görüşme tutanaklarının yayınlanması. Tutanaklar gazetede yayınlanabilir. Bunda bir beis yok.  Asıl önemlisi karşılıklı olarak güven ortamının sarsılmaması. Tutanaklar, Öcalan’ın kendi kitlesine ‘teslim olmadığını’ göstermeyi amaçladığı şeklinde okunabileceği gibi, bazı noktalarda hükümetle aynı şeyleri düşündüğü şeklinde de okunabilir. Bir diğer okuma ise hükümeti zor duruma düşürmek olabilir. Yani herkes kendine lehine veya aleyhine anlamlar çıkarabilir bundan. Olan biteni ‘provokasyon’ değil ‘yol kazası’ olarak değerlendirmek daha uygun.

YOLA DEVAM

Ancak olan olmuştur. Bu durumdan dersler çıkarıp tartışmayı çok uzatmamak gerekir.  Tartışmanın uzaması bizi işin özünden yani esastan uzaklaştırıyor. Buradaki esas silahların susması ve ‘barış’ giden yolun açılmasıdır. Barışa giden yolda birçok tartışma, görüş ayrılığı olabileceği gibi herkes aynı düşünmeyecektir. Önemli olan Türkiye’de barışın sağlanabileceğine yönelik inancın kaybolmaması  Gerektiğinde eleştirmek ama barış inancını korumak esas olmalı. Herkes zor bir süreçte yol almaya çalışıyor. Hükümet risk alıyor, Öcalan ‘barış için adım attığını’ söylüyor. PKK itiraz etmeyeceğini söylüyor. Ancak her kesim için zor bir dönem, dikenli bir yol.    
Bu tür durumlarda bilinçli/bilinçsiz yol kazaları olacaktır. Önemli olan karşılıklı olarak ‘barış’ iradesinin devam etmesi ki şimdilik tarafların geri adım attığına dair bir emare yok. Hükümet, BDP, PKK tutanakların ortaya çıkmasından hoşnut değil. O vakit bundan sonra çok daha dikkatli olmak gerekiyor. Tabii ki karşılıklı olarak hala şüpheler hala güvensizlikler söz konusu. BDP/PKK daha somut adımlar beklerken hükümet de çok zor bir misyon yüklenmiş durumda

MASADA KALMAK  
Örnek verelim: İngiliz hükümeti ile IRA’nın yasal kolu ayılan Sinn Fein temsilcileri masada müzakereye devam ederken Londra’da bir bomba patlar. İngiliz tarafı ‘bu şartlarda görüşmeleri sürdüremeyiz’ der. Görüşmeler askıya alınır ama ipler kopmaz bir süre sonra taraflar yeniden masada buluşur.
Bir başka örnek yine İngiltere’den İRA ile görüşme sürecinde. Görüşmeleri Muhafazakâr Parti’den Başbakan John Major başlatır ama yıllar sonra sonucu Tony Blair alır. Yani Blair, muhafazakâr rakibinin başlattığı bir sürece sırtını dönmez, bunu sorun etmez. Beri yandan IRA cephesi adına Sinn Fein de silahlı mücadelenin tamamıyla karşısındadır, bu tavrından hiç vazgeçmez, IRA’yı uyarır. Ama karşılığında somut adımlar da atılır. Bizde de karşılıklı olarak somut adımların sözde kalmaması, bir an önce atılması gerekiyor.

21 MART BEKLENTİSİ

Henüz yolun başındayız. Gazeteciler, yazalar, siyasiler kullandığı dile dikkat etmeli. Medya bir anda tavır değiştirmemeli. Unutmayalım ki 2011 Haziran’ındaki Silvan saldırısı ile duran, durdurulan süreç sonrasındaki 1.5 yıl içinde 1500’den fazla insan hayatını kaybetti.   Bunu bir kez daha düşünmek gerek.
Şimdi Kandil’den Avrupa’dan gelecek yanıtlar bekleniyor. Bu mektuplar Öcalan’ın eline ulaşacak ve yeni bir görüşme gerçekleşecek. Muhtemelen her iki kanat da çekincelerini belirterek Öcalan’a destek verecek. Eylemsizlik ya da ateşkes kararı 21 Mart yani Nevroz’a yetiştirilmeye çalışılıyor ama gecikebilir. Önemli olan sürecin işliyor olması.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder