BOSNA’DA OLANLAR
ETNİK GERİLİM ÜZERİNE KURULMUŞ DEĞİL.
11.02.2014
Dünyanın üzerinde bir hayalet dolaşıyor. Bu hayalet
Marx’ın ‘komunizm’ hayaleti değil. İnsanlar tepki gösteriyor; kimi işsizliği, kimi
anti demokratik yönetimleri, kimi yoksulluğu, kimi monarşilere, kimi yıllanmış
rejimleri, kimi otoriterizmi, kimi yolsuzlukları. Sorun sadece açlık, yoksulluk
ve eşsizlik değil, siyaseten de otoriter bir dünyaya doğru yol alınması.
Herkes bu durumların arkasında birçok şey
arayabilir. Komplo teorileri kurabilir. Bunların hepsi de olabilir; bazıları
doğrudur; tabii ki her durumu istismar edecek güçler olacaktır ve tarih boyunca
olmuştur. Ama asıl mesele bu değil. Mesele komplo bakışı ile ortadaki sorunu
görmezden gelmek, bahane üretmektir.
xxx
Şimdilerde dolaşan hayalet ‘ demokratik yollardan
tepki gösterme’; sokakta, alanlarda; ister protesto, ister isyan, ister
ayaklanma deyin buna. Ortak nokta insanların seslerini duyurma mücadelesi sonuç
olarak.
Seatle’da, Tahran’da,
Arap dünyasında, Türkiye’de, Ukrayna’da olan biten, bağlam farklı olsa da ruh
hali olarak, aşağı yukarı aynı. Ve tabii ki Bosna’da.
xxx
Gelelim Bosna’ya; 1990’lı yıllarımızı geçirdiğimiz,
savaşın acılarını paylaştığımız, 20 yüzyılın son çeyreğinde en büyük
katliamının yaşandığı, her şeye rağmen direnen ayakta kalan o güzel insanların
ülkesine.
Kanlı bir savaş Dyton Barış anlaşması ile savaşı sona
erdi. Savaşın asıl mağduru Boşnaklardı. Dyton barış değil savaşı durdurma
anlaşmasıydı. Yeni bir ülke kurmaktan çok savaşın bitmesi amaçlandı.
Bir daha hiçbir grubun bir diğerine üstünlük
sağlamaması için de öylesine karmaşık bir yapı kuruldu ki, bugün gelinen
noktadaki en büyük sorumluluk bu yapıya ait.
Çünkü sistem işleme değil, işlememek üzerine kurulmuş durumdaydı ve
tıkandı.
xxx
Ortada Boşnaklar ve Hırvatların oluşturduğu Bosna
Hersek Federasyonu ile Sırp Cumhuriyeti var.
Pratik durumsa şu: Bosna Hersek Federasyonu’nda 10
kantondan oluşuyor. Bu kantonların meclisleri, hükümetleri ve başkanları var.
Ayrıca Federasyon meclisi, hükümeti ve başkanı söz konusu. Aynı yapı Sırp
Cumhuriyeti’nde de mevcut. Bu yapıların üzeride ise Bosna Hersek Federal Parlamentosu,
hükümeti yer alıyor. Ayrıca dönüşümlü üçlü başkanlık sistemi.
Böylesi karmaşık bir yapı sonucu siyasi ve ekonomik
olarak ülke işlemez durumda. Yatırımlar yapılamıyor, ülke fakir, yüzde 40
işsizlik var. Yerel birimler birbirini engelliyor. AB gelen yardımlar belli
ellerde toplanıyor. Yolsuzluk had safhada. Sürekli özelleştirmelerle fabrikalar
kapatılıyor, işçiler kapı önüne konuyor. Haraç mezat sistem hakim olmuş
durumda. AB ekonomik kriz nedeniyle Bosna’ya bakacak durumda değil. Sırplar ayrılmak
istiyor…ve sıralayabileceğimiz daha birçok sorun söz konusu.
xxx
Durum bizim medyanın yazdığı gibi salt birtakım
provokatörlerin, etnik gerilim üzerine kurduğu isyan provası değil. Protestocuların çoğunluğunu Boşnaklar
oluşturuyor. Neredeyse tüm kentlerde protestolar var. Hırvat ve az da olsa
Sırpların bir kısmı da protestolara katılıyor.
Yani tepki gösterenler Bosna’nın kendi insanları.
xxx
Unutmadan: Her şeyi Türkiye üzerinden okumak
alışkanlığını bırakmak, çok sevdiğimiz komplo teorilerinden kafamızı kaldırmak
zorundayız. Nitekim dünyanın merkezi burası değil.
Ama hayalet dünyanın
her yerini dolaşıyor. Bugün Bosna’da yarın haksızlığın olduğu başka bir yerde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder