15 Aralık 2013 Pazar




KİEV'DE BUZDAN BARİKATLAR 

Mete Çubukçu

Hava soğuk. Meydana hakim kulenin üzerindeki sayaç -11'i gösteriyor. Bunun anlamı yarım saatten fazla dişarıda kalamamanız demek. Oysa sayıları fazla olmasa da, insanlar meydanda bekliyor. Meidan Ukrayna dilinde de 'meydan'. Ukrayna'nın her tarihi dönemecinde halkın toplandığı merkez; 1991 bağımsızlık, 2004 Turuncu Devrim günlerinde ve şimdi üç haftaya yaklaşan protestolarda. 

Gece çadır kenarlarına kurulan varil sobalardan yükselen dumanlar, dağıtılan sıcak içeceklerin buharına karışıyor. Hava soğukluğunun yanında gergin; gelen haberler gece yarısından sonra polisin alana gireceği yönünde. Alana kurulan platformda konuşmalar, şarkılarla az sayıdaki insanı alanda tutmaya çalışıyorlar. Protestoculara destek gelmesi zor; meydana yönelik metro seferleri ertelenmiş durumda. Az sonra birkaç bin polis farklı yönlerden alana giriyor. Göğüs göğüse bir mücadele sonrası bazı çadırlar sökülüyor. Üç hafta önce yaşanan şiddete göre polis biraz daha yumuşsak gibi. Çünkü Berkut denilen özel kuvvetler yok bu kez. Yine de yaralanalar, gözaltına alınanlar var. 

KAR TORBALARIYLA TAHKİM 

Sabah saatlerinde binlerce kişi alana akıyor alanın etrafındaki polis protestolar arasında geri çekiliyor. Her ülkenin direniş yöntemleri farklı. Gündüz halkın, kayıp düşmemesi, rahatça alana girebilmesi için buzları kıran aktivistler müdahale esnasında polisi engellemekmiçin yolları sulayıp buz tutmasını bekliyor.Ertesi gün barikatlar kum benzeri kar torbalarıyla tahkim ediliyor.  Tüm bunlar son yıllarda dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan olaylarla benzerlik taşıyor. Çadırlar, yiyecek, tıbbi yardım zinciri, işgal binaları. 
Sabah olunca polis meydanı terk etmek zorunda kalıyor; binlerce kişi günün ilk ışıklarına meydana akıyor çünkü. Dİğer şehirlerden destek için gelenleri engellemek için Havaalanları, tren istasyonları kontrol altına alınıyor
Savcılar da görev başında tabii. Meydanda olanları canlı yayınlanlayan kanalları sorumlularını ifadeye davet ediyor çalışanların bilgilerini istiyor vs. 

RUSYA MANEVRASINA İTİRAZ

Muhalefet alanı terk etmiyor. Sürekli bir konser hali hakim. Yapısıysa karışık.  Eylemlerde birkaç siyasi hareket var.Bunlardan ilki, boksör Vitali Klitschko’nun liderliğini yaptığı “Udar” (Yumruk) partisi, ikincisi iki yıldır tutuklu bulunan eski Başbakan Yulia Tomochenko’nun İttifakı, üçüncüsüyse aşırı milliyetçi Svoboda (Özgürlük) Partisi.  Bu son partinin AB yanlısı tavır almasının nedeni ukrayanın Rusya kontrolünden bu şekilde kurtulacağını düşünmesi. Kiev'deki Leinin heykelini yıkanlar da  bu partinin taraftarları. Oysa olan bitenin Lenin'le ilgisi yok ama Putin'in Rusya'sıyla var. Ukrayna'da Putin Rus hegemonyasının temsilcisi olarak görülüyor. Zaten bu ülkedeki mücadele iç dengeler kadar AB-Rusya çekişmesinin bir parçası. 

AB Ukraynayı ticari birliğe çağırıyor Ruslar ' gaz borcunuzun bir kısmını silelim, AB ile ilişki kurarsanız sizinle ticareti durduruz, bu da yüzbinlerce işsiz anlamına gelir' diyor. Ukrayna ihracatını %30'unu Rusya ile yapıyor. Devlet Başkanı Yanukoiç'in son anda AB masaından kalkarak Moskova'yla anlaşacağını açıklamasını kimse çözememiş. Ama aslı sorun egemenlik alanı ile ilgili.  Putin'in hayali eski Sovyet coğrafyasını bir kısmını ekonomik, siyasi birilik içine alamak. Ukrayna bu planın batı sınırında. Muhalifler dahil kimse Rusya etkisini yadsımıyor, ilişkiyi destekliyor sadece Rusya'nın 'büyük biraderlikten' çıkmasını savunuyorlar.

DÜNYA STANDARTLARI TALEBİ

insanlar tarafını  belli etmek için kullanıyor ama Meydandaki AB bayrakları da biraz tuhaf kaçıyor. Çünkü AB'nin bu konuda yapabileceği şeyler sınırlı. Bu nedenle bazı muhalifler 'kendi güçüüze güvenmeliyiz' fikrinde. 
Söylenen şu: polis devleti değil bağımsız yargı, demokratik bir devlet, yolsuzluk değil şeffaflık istiyoruz . Muhalefetin de bu konudaki sicili tartışmalı ama istenen normal standartlarda bir gelir ile dünya vatandaşları gibi yaşayabilmek

Sonuçta sokakta, elitler, oligarklar, aydınlar arasındaki o varoluşsal tartışma Kiev'de geçerli:  Demokratik değerler ekonomik istikrara feda edilebilir mi? Hayır diyenler meydanda durmaya devam ediyor. Zaten bugün evlerine gitseler biraz 'ısındıktan' sonra tekrar geri dönecekleri biliniyor. Bir de sokakta yapılan politikanın daha gerçekçi olduğuna inanıyorlar. Bir Kievlinin söylediği gibi: Paylaşıyoruz ve bu bize yetiyor. 

*PASAPORT programında önümüzdeki hafta Ukrayna'daki mücadeleyi tüm yönleriyle ele alınacak. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder