ESKİ TAHRİR YOK ARTIK
T24 - 10.07.2013
Adeviye’de asker göstericilerin üzerine ateş açarken
Tahrir’de havai fişeği ateşi eşliğinde kutlama yapanlar 2011’de Mübarek’i
deviren yüz binlerin yollarının ayrıldığının, 2.5 yıl önceki anlayıştan koptuğunun
göstergesiydi. Mısır ayaklanmasına darbe
ile nokta koyan ordunun adımı bir virgüldür aslında. O virgül ayaklanma ya da
kendi deyimleriyle Mısır devriminin devam edeceğini de habercisi. Bugün
yönetime el koyan askerler ileride Mısır’da atılacak demokratik adımların önüne
geçme kapasitesine sahip değil. Çünkü Mısır’da bu durum aşılmış durumda.
2.5 yıl önce Tahrir meydanına bakarken, o günkü ruh
hali, heyecan, öfke ve karşı çıkışın
önüne geçilemeyeceği anlamıştık. İşte o günün dersleri bugüne ışık tutuyor.
Aksi halde 2. Tahrir olarak adlandırılan Adeviye’deki direniş mümkün olmazdı.
Müslüman Kardeşler Sözcüsü Cihad Haddad “Tahrir taktiklerini Adeviye’ye
taşıdık” derken alandaki genç bir kızın “alanları insanlar yaratır, alanlar
insanları değil” sözleri anlamlı. Bu nedenle Tahrir bugün bir ruh hali, bir
karşı çıkışın adı olarak kalacak artık; darbe kutlamalarının mekanı olarak
değil.
Evet, 2.5 yıl önceki Tahrir yok. Askeri darbenin
yaşandığı gece yüz binlerce kişi darbeyi
‘kutlarken’ ertesi gün ortaya çıkan zayıf görüntü ilerisi için de ikaz
gibi. Tahrir’in bileşenleri değişmiş, 2.5 yıl önceki kitle yok artık orada.
Hatta, o ‘kutlama’ karmaşasında her türlü iz birbirine karışırken Mursi’ye
karşı olup darbeyi savunmayanlar da o karmaşık yapı içinde kaybolup gitmiş durumda.
‘Bugün darbeyi destekleyebilirler ama ileride
darbeciler kendilerine karşı
döndüklerinde acısını çekeler” diyen
Tahrir’in yaşlı ziyaretçilerinden biri bu sözleri alçak sesle dile getirirken
2011 Kasım ayını da hatırlatıyordu. O tarihte yine Tahrir meydanındaydık. 2.
Tahrir ayaklanması denen dönemde devrimci gençler o dönemin Yüksek Askeri
Konseyi’nin kararlarına karşı çıkarak askerle çatışıyordu. 30 yakın genç
ölmüştü o vakitler. Müslüman Kardeşler ise alan terk etmiş askerle mücadele
yerine seçim çalışmalarına yoğunlaşmıştı. Yaşlı adamın sözleri o günleri hatırlattı.
Ama 2.5 yılın emeği ve deneyimine virgül koyan darbe
Mısır’ın demokratikleşmesini geciktireceği gibi sorunu daha da derinleştirecek.
Mısır farklı dinamikleri olan bir ülke. Toplumun
büyük çoğunluğunun dindar, demokrasi tecrübesinin çok yeni, Müslüman
kardeşlerin güçlü, Selefilerin etkili ancak ülkenin yarısının da ‘siyasal
islam’ olarak adlandırdıkları çizgiye karşı oldukları biliniyor. Mursi’nin
cumhurbaşkanı seçildiği seçimlerin sonuçları da bunu gösteriyor.
2011’de Mübarek devrilirken rejimin ana arterleri
gücünü korudu, bu darbe ile de konsolide etme çabasında. Tahrir’in ruhunu
kaybetmeye yüz tuttuğu şu günlerde Mübarek yanlıların alanı doldurması da buna
delalet. Ama işin tuhaf ve acısı eski devrimci güçlerin de aynı mekanda olması.
Onları bir kısmı şimdiden meydandan ayrılacak, belki Adeviye’ye belki de üçüncü
bir meydan çıkıp darbeyi protesto edecek. Onların güvensizliğinin kaynağı
başkanlık seçiminde eski rejimin adamı olan Ahmet Şefik yerine yeni düzeni
temsil eden Mursi’ye oy verip sonradan Mursi’nin kendilerini yalnız bıraktığını
hissetmeleri. Bu gerekçe bile darbenin arkasında olmalarını haklı çıkarmayacak.
Tüm bunları zaman gösterecek ancak bu olguların hatırlanması bir sonraki adımda
askerle ilişki ve demokrasinin gerçek anlamda uygulanması açısından önemli.
Arap ayaklanmalarında eski düzenin yöntemlerini
uygulayanlar kaybedecektir. Şimdi bunun başında ordu ve orduyu destekleyenler
var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder