DİYARBAKIR NE UMUYOR?: “BARAJ AŞILSIN, ÇÖZÜM DEVAM
ETSİN.”
2.6.2015
Diyarbakır’da bir saatçi dükkânında ‘1990’larında
başında Japon pazarında görüşmüştük sizinle’ deyince şöyle geriye dönüp baktım.
Neredeyse 25 yıl olmuş, birçok seçimi geride bırakmıştık; en gergin ve kanlı
dönemden bugünlere diye düşündüm.
Bugün Diyarbakır’da seçim havası geçmiş yıllara oranla
bayağı sakin, kentte seçim havası yok değil ama sanki bir kabullenmişlik, sanki
sonucu şimdiden belli bir seçim var gibi. Eski dönemlerin sürekli dolaşan seçim
araçlar, her yerin bayraklandığı günlerde geride kalmış. Seçim bürolarının
önünde biraz hareketlilik var; sıcak havadan dolayı akşam üstelerine doğru
sohbet edip çay içmeye gelenler vb. Sanki “sonuç belli herkes Türkiye geneline
bakıyor” havası hâkim kentte.
1990’lı yıllardan bugüne. Kürt Siyasal hareketi
2002’ye kadar SHP dönemi dışında parti olarak seçimlere girdi, her seferinde
barajı aşma umuduyla. Ama 12 Eylül cunta anayasasını yapanların koalisyonları
ama asıl Kürtlerin meclise girmesini engellemek için koyduğu baraj o kadar
yüksek ki, değil aşmak yanına bile yanaşılmamıştı.
2002’den sonra bağımsız
olarak seçimlere girilmeye karar verildi bu yıla kadar öyle devam etti. 20-35
arasında milletvekili çıkarılabildi. Diğer cephede ise milli görüş kökenli
partiler yer aldı. Bölgede her daim belli oranda oyları oldu.
"ÇÖZÜM PARTİSİ"
Kentte seçim havası yok gibi ama heyecan var. Heyecan
sohbetlere yansıyor. Herkesin gözü 7 Haziran akşamında. Sohbetlerin baş konusu
baraj meselesi; aşılıp aşılamayacağı, aşılamaz ise ne olacağı. İkinci konu çözüm
süreci. Bütün Türkiye’de konuşulan iş aş ekmek işsizlik gibi konular
Diyarbakır’ın da can alıcı konularından ancak baraj ve çözüm sürecinin
arkasından geliyorlar. “Çözüm olmaz, barış olmaz ise iş, aş zaten gelmez, barış
olmadan işin aşın anlamı yok” deniyor. Bu mevzu yani çözüm konusu kim olursa olsun
herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir mesele. Yani herkes “Çözüm Partisinin”
arkasında. Kimse bulunan noktadan geri dönmek istemiyor. Bölgede çalışma yapan
bütün siyasiler de bunu biliyorlar. Zaten alandaki, köylerdeki söylem, kürsüde
liderlerin söylemlerinden farklı. Yani, “Kürt meselesi yoktur, Kürt yoktur,
masa yoktur vb” gibi konular kürsülerde başka sokakta, seçim ofisinde başka
dillendiriliyor.
HDP’nin barajın aşıldığını savunanlar çoğunlukta ama yine
herkes temkinli. Sandık sonuçları ile oynanacağını iddia edenler var. Yani bir
güvensizlik söz konusu. Peki, baraj aşılmaz
ise HDP meclis dışında kalırsa çözüm süreci ne olur, sokaklar karışır mı?
Bu soruların yanıtları şimdilik belli değil. Ama kahir
ekseriyet barajın aşılamaması durumunda şiddete geri dönüleceği kanısında
değil. Tabii ki işin aması var. Böyle bir durumda bir kırgınlık olacaktır
deniyor. Yani bu kadar uğraştık, Türkiye partisi olduk ama Türkiye bizi kabul
etmedi diye düşünenler olacaktır diyenler var. Hele baraj kıl payı bir oyla
kaçırılırsa.
KOBANE/IŞİD ETKİSİ
Seçim havasının sokaklara coşkulu biçimde
yansımamasının en önemli nedenlerinden biri de batıda pek farkında olunmayan
cenazeler. Cenazeler Türkiye topraklarından gelmiyor. Rojava’dan yani Suriye’nin
kuzeyindeki Kürt bölgesinden geliyor. Çünkü IŞİD’e karşı hala kıyasıya bir
savaş veriliyor. İş Kobane ile bitmiş değil. Neredeyse gün aşırı bir cenaze
bölgeye, Diyarbakır’a geliyor. Kalabalıklar uğurluyor cenazeleri. Yani IŞİD’e
karşı savaşmak için Kobane, Rojava’ya giden çok sayıda Türkiyeli var ve bir
kısmı hayatını kaybediyor.
İşte bölgedeki insanlar IŞİD meselesine karşı
tepkili. Kobane meselesi hala bölgede sıcak ve bu nedenle geçen yıl Kobane ile
ilgili söylenenler unutulmuş değil. Bu seçimde de etkisini gösterecek. Kürt
kimliği, Kürt sorunu olup olmadığı hatta Kürtlerin olup olmadığı tartışmaları
da bölgede sandıkta etkili olacak gibi duruyor.
HDP’ye bakalım: İl merkezi sakin hatta sakinden öte
boş bile denilebilir. Adaylar köylerde ilçelerde. Kendilerinden eminler ama işi
de şansa bırakmak istemiyorlar. Baraj aşılırsa 7 ya da 8 milletvekilini alırlar.
İmralı heyetinde bulunan İdris Balüken birinci sırada, emekli müftü Nimetullah
Erdoğmuş, Kemal Pir’in yeğeni Ziya Pir, Altan Tan, Ezidi Feleknaz Uca ile renkli
ve HDP’nin Türkiye iddiasına uygun bir liste
Ak Parti’ye gelince: Ağır toplar Diyarbakır’da. Bakan
Cevdet Yılmaz, eski bakan ve kıdemli politikacı Salim Ensarioğlu, bölgenin yine
bilinen isimlerinden Cizre kökenli Haşim Haşim’i. AK Parti kentin her daim
güçlü partilerinden. Çünkü başka partiler olsa bile sonuca etki edemiyorlar.
HDP baraj altı kalırsa 11 milletvekilinin hepsi AK Parti’ye
gidiyor. Bir ihtimal 1 sandalye bağımsız olarak seçime giren Hüda Par adayı
Zekeriya Yapıcıoğlu
Şehirde farklı çevrelerden akil insanlar ne diyor: Türkiye’nin
geleceği, bölgedeki sükûnet ve çözüm sürecinin devamı açısından HDP’nin
mecliste olması gerekiyor. Bu AK Parti için de büyük avantaj olacaktır. Bunu
söyleyenler arasında AK Partililer de var.
İş dünyası ne bekliyor?: Sermaye ve ticaret erbabı
barajın aşılmasından yana. Sermaye istikrar ve güven ister. Bu da barajın aşılmasıyla
sağlanır. Baraj geçilmezse dünyanın sonu olmaz tabii ki. Ama meclise olan bir
HDP ile olmayan HDP’nın etkisi farklı olacaktır.
Özetle HDP-AK Parti dinamiği bölgede Batı’ya göre daha
farklı işliyor.
Diyarbakır son dönemin en sessiz ama en heyecanlı
seçimine hazır. Gözlerse Türkiye’nin bütününden gelecek sonuçlarda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder