‘Yeni Ortadoğu’ (1) – Suriye: Dört yılın sonunda elde
var enkaz
Diken.com 17/03/2015 15:19
Suriye’deki iç savaş
beşinci yılına doğru yol alıyor. Son dönemin en korkunç savaşlarından biri bu.
Bu savaşta Esad
vahşetinden IŞİD barbarlığına, 2. Dünya Savaşı’ndaki Dresden görüntülerinden,
mültecilerin dramına tekmili mevcut.
Herkesin savaşı
ABD başta olmak üzere
ikircikli tavırlı birçok ülkeyle sadece Suriye’deki rejimi devirmeye ya da
rejimi korumaya angaje olanlarla birlikte bu kirli savaşa elini sokmayan
memleket neredeyse yok. Beşinci yıla girerken bu savaş artık Suriyeliler
dışında herkesin savaşı.
Bir yanda ayakta
kalabilmek için her şeyi deneyen Baas rejimi, Hizbullah, Şii milisler, İran vs.
Diğer yanda IŞİD ve IŞİD’e benzeyen birçok radikal ya da yardımların geldiği
ülkelere bağlı olarak ılımlı kılığına giren gruplar ve bu gruplara göz
yumanlar, doğrudan dolaylı destekleyenler.
Olmalan tek şey birleşik muhalefet
Dört yılda olmayan tek
şey birleşik ve ortak zeminde buluşabilen bir muhalefet, sadece ismi baki kalan
Özgür Suriye Ordusu.
Dört yıl önce tüm
bunları tahmin edebilir miydik?
Hepsini olmasa bile bir
kısmını evet. Yani Suriye rejiminin birkaç ay içinde teslim olmayacağını
biliyor ve söylüyorduk.
Pat durumu
Dört yılın sonunda
müthiş bir insani dram, kanlı ve kirli bir denge savaşı… Kimin kullandığı
belirsiz gruplar, mezhepçiliğin geri dönüşsüz biçimde tırmanışı… Ortadoğu’nun
kadim unsurlarından Hristiyanların ve farklı dinlerin kovulmasına göz
yumulması, IŞİD denilen barbarlar ve onlara karşı direnenler, öncelikle Kürtler
vs.
Suriye’de bir ‘pat’ durumu
var.
Çünkü, alandaki durum
kimsenin tek başına yeni bir Suriye oluşturmasına izin vermiyor. Vermeyecek de.
Ne Esad ne de her tondan radikal İslamcılar, Selefiler, El Nusra, Ahrar El Şam
vb. örgütlerden bir şey çıkacak. Çıkamaz da. Çünkü hiçbirinin yeni bir ülke
kurabilme kapasitesi ve öngörüsü yok. Hepsi de kim tarafından destekleniyorsa o
ülkenin politikasını savunmak zorunda; hiçbirisi kendisi değil. Özgün bir
Suriye muhalefeti bu saatten sonra da çok zor.
Irak ve Libya tecrübesi
Artık IŞİD temizlenmeden
Esad’la kimsenin uğraşmayacağı açık. ABD Dışişleri Bakanı Kerry her ne kadar “Esad’la
görüşmek zorundayız” deyip sonradan çark etmiş olsa da öyle
değil. Çünkü ABD kişisel olarak Esad’la masaya oturmayacak olsa da Suriye’de
pamuk ipliğine bağlı kurumların tamamen ortadan kalkmasını göze alamaz. Bu
nedenle konu Esad’ın kendisi değil rejimin ve kurumlarının ne olacağı? Irak
tecrübeleri var arkalarında.
ABD’nin dört yıl önce
Türkiye dahil birçok ülkeyi teşvik edip şu an Esad yerine IŞİD’le mücadeleyi
öncelemesi de cabası. Bunun arkasında da Libya tecrübesi yatıyor. Libya’yı
görenler bu haliyle Suriye’ye bir müdahalede bulunmaz.
Hatırlarsanız Libya’daki ‘özgürlük
savaşçıları’ ABD’li büyükelçiyi öldürünce işler değişmişti. Şu anda
Libya’da bir hükümet dahi yok. Türkiye için de Libya kaybedilmiş durumda.
Neyse, ABD tüm bunlardan dersler çıkarabiliyor mu tartışılır ancak durum bu.
Durum değişti
Şaşırtıcı olan hala bu
işin birkaç ay içinde biteceğini düşünüp dört yıl önceki noktada takılıp
kalanların bulunması.
Oysa durum değişti.
‘Kim IŞİD gibi bir unsurun ortaya çıkabileceğini düşünebilirdi’ deniyor. Bir soru daha
ekleyelim, ‘Kim taktik açıdan bile olsa ABD ile İran’ın aynı noktada
birleşeceğini düşünebilirdi?’
Suriye savaşını
hızlandırmak bu haliyle kimseye fayda sağlamaz. Zaten bu korkunç savaş bu
haliyle bitmez.
Bu saatten sonra şu ya
da bu şekilde savaşı sona erdirip ortak bir uzlaşma için çaba harcamak gerekir.
Bu korkunç durumun içinden ne Esad ne muhalifler ne de bu savaştan medet
umanlar çıkabilir. Böyle gidilirse dört değil daha çok yıllar sürer bu iş.
İstatistikler, bölge dengeleri bunu gösteriyor.
Evet, burası ‘Yeni
Ortadoğu’ ama eski dengeleri ve ayak oyunlarını da içinde
barındırıyor.
Bazıları hem eskisini
iyi bilmiyor hem de ‘Yeni Ortadoğu’yu hala anlayamıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder