Halep
kuşatması bir dönüm noktası mı?
11 Şubat
2016
Suriye
savaşındaki önemli dönemeçlerden birincisi, 2014 yılında IŞİD’in denkleme
katılmasıydı.
Batı’nın
Suriye ve Esad rejimi ile ilgili planı değişti. öncelik rejimin devrilmesinden
IŞİD’in zayıflatılmasına kaydı.
2015
sonbaharında Rusya’nın Suriye ile ilgili imzaladığı askeri anlaşma sonrası bu
ülkeye yerleşmesi ve askeri olarak Suriye iç savaşına dâhil olması da önemli
ikinci dönemeç oldu. Rusya IŞİD’le mücadele adı altında Amerika Suudi
Arabistan, Katar Türkiye gibi ülkelerin desteklediği muhalifleri Ahrar Şam
grubu, Fetih cephesi gibi ılımlı denilen ama ılımlı olup olmadıkları tartışmalı
olan bu gruplara yönelik ağır saldırılar başlattı. Amacı Suriye ordusu ile
birlikte kuzeye Türkiye sınırına doğru olan alanları muhaliflerden almaktı. Bunu
yaparken sivil hedefleri vurdu, birçok sivil hayatının kaybetti kaybediyor.
İşte tam bu
noktada Halep’in kuşatılması ve düşmesi gündeme geldi. Bu çok önemli bir olay
ve başka bir dönüm noktası.
Halep
tamamen rejim güçlerinin eline geçerse askeri ve moral üstünlük yer
değiştirecek, rejim güçleri Türkiye ile muhaliflerin hatlarını kesecek.
Cenevre’de ya da başka bir yerde masaya oturulduğu zaman elinde daha fazla
toprak parçası olacak, pazarlık bu noktadan başlayacak. Genelde bu tür
görüşmelerde uygulanan bir taktiktir bu. Masaya oturana kadar elini
güçlendirmek alan kazanmak.
Tabii bu
noktaya gelinmesi de Rus savaş uçağının Türkiye tarafından düşürülmesinin
olumsuz rolü de büyük. Çünkü o vakitten sonra Türkiye neredeyse sınıra uçuş
yapamaz oldu ve bu durdum da Rusya ve Esad rejiminin elini kolaylaştırdı.
Çünkü
hatırlanacağı gibi Türkiye 2012’den bu yana o hattı bir nevi uçuşa yasak bölge
halinde getirmiş ve Suriye uçaklarınınım yanaşmasını önlemişti. Bu siviller
için bir koruma muhalifler için rahat hareket etme anlamına geliyordu bu
alanlarda Şimdi durum tersine döndü.
Peki Amerika
ne yanıyor? Rusya’ya tepkili gibi görünüp aslında belli muhalif grupların
vurulmasına göz yumuyor. Çünkü bu cihatçı grupların ileride kendisi için de sorun
olacağını düşünüyor ve Rusya ses çıkarmıyor. İkincisi Kasım ayında seçimler
var. O vakte kadar fazla bir adım atmak istemiyor.
İnsani bir
dram kapıda. Türkiye’nin mülteci politikası ise takdire şayan. Çünkü AB ve
diğerlerini ayak sürüdüğü noktada Türkiye bu insanları dışarıda bırakamaz.
Peki sıkışan
muhaliler ne yapacak? Bir kısmı, IŞİD Nusra gibi radikal İslami örgütlere
katılacak, bir kısmı İdlip civarında direnmeye devam edecek, bir kısmı da
Türkiye’ye geçecek. Evet
Türkiye’ye ama Türkiye ile kesilen lojistik hat
muhaliflerin işini iyece zorlaştıracak.
Sonrasında
ise rejim, IŞİD ve PYD ve müttefikleri kalacak sanki alanda ki bu başka bir
değerlendirme konusu
Sonuçta
Halep’in düşmesi ya da Halep Türkiye sınırı arasındaki bağlantının kopması
Türkiye açısından yeni bir politikaya geçilmesini ya da alandaki gelişmelere
göre yeniden politikasını düzenlemesini gerektiriyor.
Çünkü durum
eskiye göre çok farklı artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder