SURİYE: ASIL SAVAŞ 2016’DA BAŞLAYACAK
31.12.2015
2016 Suriye’de geriye sayımın ilk yılı olacak. Ocak
ayında başlayacak Viyana görüşmelerinin ateşkesler nedeniyle ülkeye bir süre
nefes aldıracağı muhakkak ama savaşın bitmesine daha var. Ancak yılın ilk
aylarında görece bir sükûnet süreci yaşanabilir.
Ama gerçekçi olalım: Suriye’de daha alınması gereken
çok yol var. Benzeri iç savaşların 10-15 yıl sürdüğü bilinmekte. Üstelik Suriye
savaşı çoktan Suriyelerin olmaktan çıktı. Bölgesel hatta küresel bir savaş yaşanıyor.
Bu durumda işler hem kolaylaşıyor hem de zorlaşıyor.
Ülke içine bakacak olursak; alanda farklı ülkelerin
desteklediği o kadar fazla sayıda örgüt var ki birçoğu çok kolay denetimden
çıkma potansiyeline sahip. IŞİD başka bir olgu ve Suriye savaşının sonucu ve
sonrası için en etkili unsur. IŞİD bu yıl içinde askeri anlamda ciddi darbelere
yiyecek.
Bitecek mi? Tabii ki hayır.
Suriye savaşı kendi içeriğinden; demokrasi özgürlük ve
yeni bir rejim idealinden koptu, koparıldı. Olan bir devrim filan değil.
Maalesef kapanın elinde kaldığı bir paylaşım savaşı. Öyle sadece bildik
emperyalist ülkelerin paylaşım savaşı değil, içinde alt emperyal hayallerle
soyunanların da bulunduğu bir savaş bu.
Ortadaki manzara ile bu yıl BM’nin ortaya koyduğu 18
aylık geçiş sürecinin takvime bire bir uyması da pek mümkün değil. Ama yine de
bu yılın en çok konuşulacak konusu olacak: Viyana ve bu geçiş süreci.
Gelelim alanda savaşan bir kısmı sözüm ona “ılımlı”
muhalif örgütlere. Bu örgütler, El kaideci Nusra, Selefi, cihatçı Şam grubu,
İslam ordusu vb. Hizbullah, PYD/YPG ve Suriye Demokratik Güçlerin.
Bu örgütler destek aldıkları oranda varlar, eğer
destek kesilecek olursa işler değişir. Yani birçoğu sadece savaşın yarattığı
pazardan nemalanıyor artık, bir kısmı Sünni aşiretleri üzerinden savaşa girmiş,
bir kısmı da sadece İslami bir Suriye’den ötesini göremez durumda. Hizbullah da denklemin öte yanında rejimin
ayakta kalması içinde elinde geleni yapmakta. Mezhep ve etnik temelde bölünen
bir savaşın 2016’daki manzaranızda çelişkiler daha da keskinleşecek. Bu
örgütlerin bir kısmı savaşı da bitirmek istemeyeceklerdir. Çünkü bunların aralarında,
varoluş sebebi sadece savaş olan var.
Kürtlerin gündemi ise farklı. Kürtler kendi bölgelerindeki
oluşumun peşinde. IŞİD’in panzehiri gibi ve IŞİD oldukça varlıkları önemli. Bu konuda uluslararası destek (her ne kadar zemin
kaygan olsa da ) Suriyeli Kürtlerin arkasında görünüyor. Evet, Ortadoğu’nun
kaygan zemininde politika yapan PYD tüm “oyunları” bilmekte ancak, ABD ve
Rusya’ya fazla güvenmemeleri önerilir.
Yani 2016’da
-Öncelikle Viyanda kurulacak masanın hemen sonuç
alması mümkün değil. Ama silahların susmasının sağlanması bile başarı
sayılabilir.
-Suriye’de sonucu giden yolun hızlanması için ABD ve
Rusya’nın kendi yanındakilere çok kararlı baskı yapması gerekir ki ABD bu yıl
içinde bir seçime gideceğinden dikkatini çok fazla bu konuya vermeyebilir.
-Özellikle Esadlı ve Esadsız bir gelecek üzerinde
yoğunlaşacak olan tartışmalardan bu yıl bir sonuç çıkmaz. Eğer Ruslar Şam-
Lazkiye hattında bir bölgenin güvenliğini garanti ederlerse bir sonraki aşamada
önce Esadlı, sonra rejimin korunduğu bir Suriye’yi devreye sokabilir. Kendi
varlığını da konsolide eder.
-Suriye hakkında doğru bildiğimizi sandığımız yanlışlarda
biri de, Esad’ın kendi başına hareket ettiği. Bundan sadece rejim ya da Baas
partisini kastetmiyoruz. Esad ben gidiyorum dese bile güçlü aşiretlerin buna
evet demesi lazım. Çünkü birçok kesimin geleceği Esad’a bağlı, tersi de doğru. Görüşmelerde
bunun güvencesinin verilmesi lazım.
-2016’nın savaşı IŞİD’e karşı olacaktır. Ve IŞİD
birçok noktada püskürtülecek, bir kısmı kaçacak bir kısmı (yerli IŞID’cılar)
eski pozisyonlarına; evlerine kasabalarına dönecek. Bu yıl içinde IŞİD’e
yönelik savaşın nereye varacağı da gelişmelerde önemli rol oynayacak. Suriye’de
süreci hızlandıracak ya da geciktirecek. Ama IŞİD ciddi darbe yiyecek.
-Kürtler kendi pozisyonlarını korumak için IŞİD’le
savaşa sonuna kadar sürdürecekler, Fırat’ın batısına geçecekler. Rakka’da sert
bir savaş yaşanacak. Cerablus hattı İŞİD’den temizlendikten sonra PYD’nin
oradaki varlığı (her ne kadar kırmızı çizgiler solsa bile) Türkiye açısından en
hassas konu olacak. Çok nazik bir durum. Bu noktada Rusların tavrı, ne yapacağı
da çok önemli.
-Türkiye’nin karşı olduğu ve sepetinde yer alan 3
kırılgan konu; Esad, IŞİD, PYD karşısında nasıl ilerleyeceğine rasyonel bir
karar vermesi gerekecek .
-Ve son olarak, asıl savaş bu yıl başlayacak savaşta kim
ne kadar etkili, kim daha emperyal belli olacak. Yani eski aktörlerden bazılarının
önemi 5 yıl sonra azalacak.
-Bölge haritası 100 yıl önce 1915’de çizilmişti. 100 yıl sonra resim netleşti. 2016’da yeni bir harita ve sınırları değişmesi söz konusu olmasa bile, ülkenin kendi içindeki sınırlar biraz daha netleşecek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder